Nevruz’un en yaygın ve sembolik geleneklerinden biri, ateş yakılması ve üzerinden atlanmasıdır. Ateş, eski inanışlarda arınmayı, kötülüklerden kurtulmayı ve yenilenmeyi temsil eder. Kışın soğuğunu ve karanlığını geride bırakıp baharın sıcaklığını karşılamak için yapılır. Genellikle 20-21 Mart akşamı açık alanlarda büyük bir ateş yakılır. İnsanlar sırayla bu ateşin üzerinden atlar ve bazen "Ağırlığım, uğurluğum ateş alsın" gibi dileklerde bulunur. Türklerde "Nevruz ateşi" olarak bilinirken, İran’da "Çaharşanbe Suri" (Son Çarşamba) adıyla Nevruz’dan önceki son Çarşamba günü kutlanır.
Nevruz, doğanın uyanışını kutladığı için genellikle kırlara çıkılarak piknikler düzenlenir. Yeniden doğuşu ve bereketi simgeleyen bu gelenek, insanların doğayla bağını güçlendirir. Aileler ve topluluklar yeşillik alanlara giderek yemek yer, oyunlar oynar ve şarkılar söyler. Çocuklar için uçurtma uçurma gibi aktiviteler de yaygındır.
Nevruz’da özel yemekler hazırlanır ve sofralar kurulur. Bu, bereket ve bolluğu temsil eder; bir araya gelme ve paylaşma ruhunu yansıtır. Örnekler arasında buğday filizinden yapılan tatlı bir yiyecek olan Semeni (Samanu) (özellikle İran ve Orta Asya’da yaygın), Türklerde pirinç, kuru meyve ve baharatlarla hazırlanan Nevruz Pilavı, İran’da "S" harfiyle başlayan yedi nesnenin yer aldığı Yedi Levzin (Haft Sin) sofrası (sirke, sumak, sebze vb.) ve Türkler ile Kürtler arasında baharın renklerini simgeleyen boyanmış yumurtalar bulunur.
Nevruz’dan önce buğday veya mercimek filizlendirilir. Bu gelenek, bereket, bolluk ve doğanın yeniden canlanışını temsil eder. Küçük kaplarda filizlendirilen buğdaylar, Nevruz günü evlerde veya kutlama alanlarında dekorasyon olarak kullanılır. Bazen üzerine kırmızı kurdele bağlanır.
Nevruz, coşkulu müzik ve danslarla kutlanır. Toplumsal birliği ve neşeyi pekiştirir. Halk oyunları (örneğin Türklerde halay, Kürtlerde govend) oynanır. Kopuz, saz gibi geleneksel çalgılarla şarkılar söylenir. Çocuklar için oyunlar ve yarışmalar düzenlenir.
Nevruz’dan önce evler temizlenir, eski eşyalar yenilenir. Bu, yeni bir başlangıç ve kötü enerjilerden arınma düşüncesine dayanır. İran’da "Hane Tekani" (ev sallama) adı verilen bu gelenek, evin baştan aşağı temizlenmesini içerir. Türklerde de benzer şekilde bahar temizliği yapılır.
Nevruz, mitolojik hikayelerle zenginleştirilmiştir. Örneğin, Kürtler ve İranlılar arasında popüler olan Demirci Kawa Efsanesi’nde zalim kral Dehak’a karşı Demirci Kawa’nın zaferi Nevruz’un başlangıcı sayılır. Türklerde ise demir bir dağı eriterek özgürlüğe kavuşan ataların hikayesi Ergenekon Destanı ile ilişkilendirilir. Bu hikayeler kutlamalarda anlatılır ve bazen tiyatro oyunlarıyla canlandırılır.
İnsanlar Nevruz’da renkli kıyafetler giyer, evler ve sokaklar süslenir. Bu, baharın neşesini ve enerjisini yansıtır. Özellikle genç kızlar ve çocuklar yeni kıyafetler giyer, evlere çiçekler ve renkli süsler asılır.